AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Televizyon Yayıncıları İşveren Sendikası’nın ortak yayınında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

TV Sen tarafından her hafta hazırlanan “Gündem Ankara” programının bu haftaki konuğu AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler oldu. TV Sen’in Ankara’daki stüdyosunda yapılan program aralarında Kanal 23’ün de bulunduğu 25 televizyon tarafından canlı olarak yayınlandı.

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler program öncesi TV Sen Binasında Televizyon Yayıncıları İşveren Sendikası Genel Başkanı Yunus Evliyaoğlu tarafından karşılandı.

 

 

"GAZZE, ANADOLU'NUN SAVUNMASIDIR"

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Tv Sen ortak yayınında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Güler, özellikle Gazze’de yaşanan insanlık dramını ve İsrail’in saldırgan politikalarını eleştirirken, Gazze’nin Türkiye için taşıdığı öneme vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önceki grup konuşmalarına atıfta bulunan Güler, “Gazze’nin bir Anadolu şehrinden farkı yok. Filistinli kardeşlerimiz kendi vatan topraklarını savunan mücahitlerdir” ifadelerini kullandı.

Batı dünyasının bu katliamlara sessiz kaldığını belirten Güler, Türkiye'nin bu vahşete karşı çıkan tek ülke olmasının önemine dikkat çekti.

BATI’NIN SESSİZLİĞİ VE İSRAİL’İN SALDIRILARI

Güler, Batı dünyasının Gazze’deki katliamlara kayıtsız kalmasını sert bir dille eleştirerek “Cumhurbaşkanımız her platformda bu katliamlara en yüksek perdeden itiraz etti. Türkiye itiraz etmese, kim ses çıkaracak?” diye sordu. Batı’nın başkentlerinde Gazze’de yaşananların gündeme dahi alınmadığını ifade eden Güler, İsrail'in bölgedeki su kaynaklarını ele geçirme planlarına da dikkat çekti. İsrail’in sadece Gazze’de değil, Lübnan’ın güneyi ve Suriye’deki su kaynaklarına yönelik de stratejik bir hamle içinde olduğunu söyleyerek, “Vadedilmiş topraklar adı altında bir planları var ve bu su kaynaklarını ele geçirmek için işgalci politikalarını sürdürüyorlar” dedi.

ULUSAL BİRLİK MESAJI

Türkiye’nin topraklarına yönelik herhangi bir tehdit karşısında milli bir duruş sergilemesi gerektiğini belirten Güler, “85 milyon vatandaşımız bir ve beraber olmalı, bu vatanın bir karış toprağında gözü olanın gözü çıkarılmalı” diyerek ulusal birlik çağrısında bulundu. Muhalefetin de bu konularda birlik içinde olması gerektiğini vurgulayan Güler, **“Bu meselede farklı fikirler olmaz. Ülkemizi koruma noktasında hepimiz aynı safta olmalıyız” dedi.

 

 

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ VE YENİ KAVRAMLAR

Güler, Türkiye'nin mevcut anayasasının günümüz ihtiyaçlarına cevap vermekte zorlandığını belirterek yeni bir anayasa çalışmasının elzem olduğunu ifade etti. Anayasanın yeni teknolojik ve toplumsal kavramlara uyum sağlamadığını vurgulayan Güler, “Yapay zeka, kripto varlıklar, siber güvenlik gibi kavramları karşılamaktan uzak bir metni ne kadar taşıyabiliriz?” diye sordu. Yeni anayasanın, toplumun ihtiyaçlarına daha uygun bir çerçeve sunması gerektiğini belirtti.

ENFLASYON VE EKONOMİK HEDEFLER

Ekonomi konusuna da değinen Güler, hükümetin enflasyonla mücadele programını hatırlatarak, 2025 ve 2026 yıllarında enflasyonun tek haneli rakamlara indirileceğini söyledi. “Bu yıl sonunda enflasyonu %38-40 aralığına, önümüzdeki yıl ise %20’ye indirmeyi hedefliyoruz” diyen Güler, fiyat artışlarına neden olan etkenlerin sadece ekonomik sebeplerle açıklanamayacağını da ekledi.

Fahiş fiyat artışlarıyla mücadele konusunda hükümetin ciddi adımlar attığını belirten Güler, “Hayat pahalılığıyla mücadele edilmeden maaş artışlarının bir anlamı olmaz” dedi.

ÖĞRETMENLİK VE KARİYER MESLEKLERİ

Öğretmenliğin bir kariyer mesleği olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Güler, eğitimde yenilikçi yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.

“Öğretmenlerimizin sürekli kendilerini yenileyeceği, geliştireceği bir ortam yaratmalıyız” diyen Güler, Milli Eğitim Akademisi’nin kurulmasının bu anlamda önemli bir adım olacağını belirtti.

DEPREMZEDELER İÇİN KONUT PROJELERİ

Güler, deprem bölgesinde yürütülen konut projelerine de değinerek, 105 bin konutun teslim edildiğini ve inşaatların devam ettiğini açıkladı. Depremzedelerin hayatlarının normale dönmesi gerektiğini vurgulayan Güler, “Hayatın normalleşmesi lazım ki deprem korkusunu geride bırakabilelim” dedi.

Abdullah Güler'in bu açıklamaları, Türkiye’nin dış politika ve iç siyasi gündemindeki kritik meselelere yönelik hükümetin duruşunu net bir şekilde ortaya koyarken, Gazze ve Filistin meselesinin Türkiye için taşıdığı stratejik ve insani önemi de gözler önüne seriyor.