Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, kadına yönelik şiddetin insanlık suçu olduğunu ve bütün ülkelerde bu sorunun yaşandığını belirterek, “Kendi ülkemizde hiçbir kadının şiddete maruz kalmaması, bizim temel hedefimiz, amacımız” dedi.
Adalet Bakanlığı ile Ankara Üniversitesi arasında, kadına yönelik şiddetle mücadelede atılan adımları destekleyecek işbirliği protokolü imzalandı. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar’ın birlikte imzaladığı "Kadına Yönelik Şiddetin Suç Failleri Üzerinden Araştırılması İşbirliği Protokolü" ile ilgili Ankara Üniversitesi yerleşkesinde tören düzenlendi. Törende konuşan Adalet Bakanı Gül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından geçen hafta açıklanan İnsan Hakları Eylem Planında, kadına yönelik şiddetle mücadelenin önemli bir başlık olduğunu söyledi.

“Bu protokol çok önemli katkılar sağlayacak”
Kadına yönelik şiddetin analiz edilebilmesi için Ankara Üniversitesi ile bir işbirliği protokolünü hayata geçirdiklerini kaydeden Bakan Gül, “Bugün burada çok önemli bir faaliyet için bir aradayız. Bu iş birliğinin mezun olduğum üniversitemizde olması da benim için ayrıca mutluluk verici. Hem üniversitenin akademik çalışmalarını hem sosyal sorumluluk anlamında çok önemli bir katkı sağlayacak bir protokolü imzalıyoruz. Bugüne kadar atılan tüm adımlarla ilgili çok önemli bir farkındalık oluşmuş olacak. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kadına yönelik şiddetle mücadele anlamında çok önemli adımların atılmasında öncülük etti. 6284 sayılı kanun, uluslararası sözleşmeler, buna uygun yine mevzuatlar, uygulamalar, şiddeti önleme merkezi gibi yeni uygulamaları topluma kazandıran önemli adımlar atıldı” dedi.

“İnsan hakları eylem planı ile etkin mücadele”
Kadına yönelik şiddetin insanlık suçu olduğunu ve bütün ülkelerde bu sorunun yaşandığını anımsatan Bakan Gül, şöyle konuştu:
“Kendi ülkemizde hiçbir kadının şiddete maruz kalmaması, bizim temel amacımız, hedefimiz. Bu konuda geçtiğimiz hafta Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı da kadına yönelik şiddetle etkin mücadele önemli bir başlıktı. Ve bu çerçevede boşanmış olsa bile eşe karşı yapılan fiillerin ağırlaştırıcı şekilde cezalandırılması, yine boşanma davaları sürecinde çok makul sürede yargılamaların nihayete ermesi, tedbire ilişkin uygulamadaki sorunlar, diğer kurumlarla yaşanan yargının önüne gelinceye kadar yaşanan diğer uygulamalar gibi konularda önemli çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. Yine Bakanlığımız Adli Destek Mağdurları Başkanlığını kurduk. Çok değerli bir heyetimiz, başkanlığımız var. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kuruldu. Adliyede kadının, çocuğun herkesin eli, gözü kulağı olacak. Onların yalnız olmadıklarını hissettirecek. Adliyelerde bunları adım adım hayata geçiriyoruz.”

“Şiddetin engellenmesi, kadınların örselenmemesi için”
Adalet Bakanı Gül, toplumun sorunlarına giren tüm konuları üniversiteler ile ortak yapılacak vizyoner çalışmalarla çözmenin herkes için bir fırsat olduğunu belirtti. Şiddetin meydana gelmeden engellenmesi ve kadınların örselenmemesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Gül, “Bu meselenin temeline inerek, şiddet vuku bulduğunda yargı bunun cezasını verir. Ama biz bu olayla ilgili vuku bulmasın, meydana gelmesin, kadınlar örselenmesin, şiddete hiç maruz kalmasın derdindeyiz. Buralara insanlar niçin bu şiddete tevessül ediyorlar. Şiddet faillerini akademik bir inceleme modelinin masaya yatırılmasını amaçlıyoruz. Niçin bu şiddete başvuruyorlar? Hangi eğitim sürecinden, hangi problemlerden, sosyolojik, psikolojik toplumsal sorunlar var? Burada çok akademik bir konunun, bize, uygulayıcılarına yönelik bir politika ortaya çıkacaktır. Sadece bize değil diğer tüm ilgili bakanlıklara. Bu, bir daha başka bir kadın suça maruz kalmasın, suça hangi sebepler itiyor, işin temeline inmeye yönelik bir önemli adım, bir işbirliği protokolü hayata geçmiş olacak.” diye konuştu.

“Ceza infaz kurumlarında ıslah için adımlar atılacak”
İmzalanan işbirliği protokol ile toplumda kadına yönelik şiddetle mücadelede etkin ve önemli bir akademik çalışmaya imza atılacağını sözlerine ekleyen Bakan Gül, şöyle devam etti:
“Burada çıkan sonuçlar, hem bizim bakanlık hem tüm toplum için ümit ederim ki tedbirler alınmasına vesile olsun. O kişi cezaevinden çıkıp topluma karışacak. Ama çıkınca yine o kadına ya da başka bir kadına şiddet eylemine tabi olmasın diye cezaevlerinde ıslah etmek için nelere nasıl adımlar atmak gerekiyor? Rehabilitasyon çalışmalarını çıtasını nasıl yükselteceğiz? Bu anlamda Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğümüz de istifade edecek. Toplumunda kadına yönelik şiddetle mücadele etkin, önemli bir akademik çalışma olacak. Ben emeği geçen başta Sayın Rektörümüz olmak üzere tüm hocalarımıza, Bakan Yardımcılarımıza, akademisyenlerimize, Bakanlığımızda katkısı bulunan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Hiçbir kadının şiddete maruz kalmadığı bir dünya diliyorum.”

“Şiddetle mücadele noktasında daha emin adımlar atıldı”
Rektör Prof. Dr. Necdet Ünüvar da, şiddetin önlenmesi için rehabilete çalışmalarının önemini vurgulayarak, “Kurumlar arası iş birliği birçok sorunda olduğu gibi bu hususta da temel ve büyük bir öneme sahip. Bu bağlamda yasal mevzuat çerçevesinde sivil toplum kuruluşlarına da önemli görevler düşmektedir. Adalet Bakanlığı yetkilileri ile üniversitemiz akademisyenleri bugünkü iş birliği protokolü için yoğun şekilde çalıştı. Kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında çok daha emin adımlar atılacak” dedi.
Konuşmaların ardından Bakan Gül ve Rektör Prof. Dr. Ünivar işbirliği protokolünü imzaladı.

“Şiddeti doğuran nedenler ortadan kaldırılacak”
Protokol, İnsan Hakları Eylem Planında kadına yönelik şiddetle mücadelede atılacak yeni adımlara, hazırlanacak akademik çalışmalar ile ışık tutacak. Protokol kapsamında Ankara Üniversitesi ile yapılacak inceleme ve değerlendirmeler sonucunda şiddet failleri üzerinden şiddetin sebepleri, şiddeti doğuran nedenler ve bu nedenlerin ortadan kaldırılması konusunda çalışmalar yapılacak. Şiddeti doğuran sebeplerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar ve politikalar eşzamanlı olarak yürütülecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nda kadına yönelik şiddetle mücadele önemli bir yer tutuyor. Kadına yönelik şiddet faillerinin yaklaşık yarısının boşanma öncesi, sırası ve sonrasına tekabül ettiği ifade edilirken, bu anlamda İnsan Hakları Eylem Planında açıkça değinilen eşe karşı işlenen suçlarla ilgili kanunda öngörülen cezayı artıran sebeplerin, boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişletilmesi ile birlikte, suç faillerinin adli süreçte caydırıcı ceza ve koruma tedbirleri ile karşı karşıya bırakılması hedefleniyor. Bunun yanı sıra, şiddetin henüz tekrarlanan şiddet aşamasına gelmeden Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve Sosyal Hizmet Merkezleri uzmanları tarafından verilebilecek aile/ebeveyn danışmanlığı hizmetlerinin de, tekrarlanan şiddet vakalarının önüne geçilebilmesi noktasında önemli bir kazanım olarak görülüyor. Bu uygulamaların arttığı ölçüde ailelerin bazı problemlerini çözebilmeleri noktasında kendilerine uzman desteği verilmesi, boşanma aşamasındaki kişilere çocukları başta olmak üzere bazı yükümlülüklerinin hatırlatılması ve ebeveyn danışmanlığı ile desteklenmesiyle birlikte boşanma sürecinin sağlıklı şekilde yürütülmesi bekleniyor. Taraflar nezdinde oluşturulacak bu farkındalık ile boşanma sürecindeki şiddet vakalarında azalma eğilimi olacağı öngörülüyor.