İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Geçen yıl yüzde 7,4 büyüdük. Sanayi sektörü yüzde 9,2 arttı. Türkiye’ye gelen uluslararası yatırım miktarı 2002 yılına göre 13 kat arttı. Türkiye’m hem büyüyor hem de dünyaya açılıyor” dedi.
Fatih’teki Ermeni Patrikhanesinde düzenlenen iftar programı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımıyla yapıldı. İftara Bakan Soylu’nun yanı sıra İstanbul Valisi Vasip Şahin, eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Ermeni Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, papazlar ve Ermeni cemaatinden vatandaşlar katıldı.
“Avrupa Birliği aşırı ırkçı söylemler karşısında eziliyor”
Irkçılığın Avrupa’da hızla yükseldiğini aktaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bildiğimiz ırkçı partileri aşırı sağ diye bir isim vererek makul göstermeye çalışıyorlar. Avrupa’da büyük şehirlerin ortasında ağır makineli silahlarla özel harekatçılar nöbet tutuyor. İnsanlığın medeniyet değerlerini yükseltme iddiasıyla kurulan Avrupa Birliği bugün maalesef aşırı ırkçı söylemler karşısında eziliyor. Avrupa Birliğinin fikir babaları bu gidişe bir çare üretme noktasında telaş içerisindeler. Bunun bir motivasyon eksikliğine, Avrupa’da karşı karşıya kalınan liderlik eksikliğinden kaynaklanan motivasyon eksikliğinin maalesef bu siyasi sapma ile itelenmeye çalışılıyor. Oysa Anadolu kendi medeniyet çizgisini korumayı başarmıştır. Şimdilerde birileri bir iddialarda bulunuyor ya, ‘Türkiye’nin bir markası yok’ diye. Aslında önlerindeki en büyük hazineyi görmüyorlar. Bizim Anadolu’muz dünyanın en büyük medeniyet markasıdır” diye konuştu.
“Türkiye’m hem büyüyor, hem de dünyaya açılıyor”
“Türkiye bugün ciddi fırsatları olan ve bunları yürütmeye talip olan bir ülkedir” diyerek konuşmasını sürdüren Bakan Soylu, “Bir yandan doğumuzda büyük bir enerji havzası. Diğer yandan da batımızda bu enerjinin müşterisi olan ve nüfusu giderek yaşlanan bir Avrupa. Bir yandan Çin’den gelen modern ipek yolunun Avrupa’ya açılan kapısını tutuyoruz. Diğer yandan da sanayimizi, üretimimizi ve demokrasimizi büyütüyoruz. Geçen yıl yüzde 7,4 büyüdük. Sanayi sektörü yüzde 9,2 arttı. Türkiye’ye gelen uluslararası yatırım miktarı 2002 yılına göre 13 kat arttı. Türkiye’m hem büyüyor hem de dünyaya açılıyor. Hem de dünyaya bir cazibe merkezi haline geliyor. Ekonomik bir cazibe merkezi haline geliyor. Bunu da teslim alarak değil, çarşısını pazarını başkasının insafına bırakarak değil, fırsatları yöneterek yapıyoruz. Şimdi çok önemli bir adımın eşiğindeyiz. Büyük bir değişim gerçekleştirmek üzereyiz. Türkiye iki sistem üzerinden sürekli çatışma haline getirildi. Parlamentosu, meclisi güçsüz, hükümeti güçlü. Hükümeti güçsüz, parlamentoyu güçlü yapabilir. Türkiye oligarşi bürokrasiye teslim edildi. Bu cemaat oligarşi bürokrasinin çarkları arasında çok gel git yaşadı. Türkiye’de her insanın, vatandaşın yaşadığı gibi Uluslararası sermayenin faiz ayağına takıldı kaldı. Çünkü istikrarsızlık, kaos, çatışma risk birimini yükseltir dedi ve Türkiye hep risk birimini yükselten ülke oldu. Her yüz liranın 86 lirasını faize veren bir Türkiye neyin yatırımını yapabilirdi. Bugün her yüz liranın 11 lirasını yatırıma, geçmiş dönemde faize ayırdığı kadar yatırıma ayıran bir ülke oldu” şeklinde konuştu.
Fatih’teki Ermeni Patrikhanesinde düzenlenen iftar programı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımıyla yapıldı. İftara Bakan Soylu’nun yanı sıra İstanbul Valisi Vasip Şahin, eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Ermeni Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan, papazlar ve Ermeni cemaatinden vatandaşlar katıldı.
“Avrupa Birliği aşırı ırkçı söylemler karşısında eziliyor”
Irkçılığın Avrupa’da hızla yükseldiğini aktaran İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bildiğimiz ırkçı partileri aşırı sağ diye bir isim vererek makul göstermeye çalışıyorlar. Avrupa’da büyük şehirlerin ortasında ağır makineli silahlarla özel harekatçılar nöbet tutuyor. İnsanlığın medeniyet değerlerini yükseltme iddiasıyla kurulan Avrupa Birliği bugün maalesef aşırı ırkçı söylemler karşısında eziliyor. Avrupa Birliğinin fikir babaları bu gidişe bir çare üretme noktasında telaş içerisindeler. Bunun bir motivasyon eksikliğine, Avrupa’da karşı karşıya kalınan liderlik eksikliğinden kaynaklanan motivasyon eksikliğinin maalesef bu siyasi sapma ile itelenmeye çalışılıyor. Oysa Anadolu kendi medeniyet çizgisini korumayı başarmıştır. Şimdilerde birileri bir iddialarda bulunuyor ya, ‘Türkiye’nin bir markası yok’ diye. Aslında önlerindeki en büyük hazineyi görmüyorlar. Bizim Anadolu’muz dünyanın en büyük medeniyet markasıdır” diye konuştu.
“Türkiye’m hem büyüyor, hem de dünyaya açılıyor”
“Türkiye bugün ciddi fırsatları olan ve bunları yürütmeye talip olan bir ülkedir” diyerek konuşmasını sürdüren Bakan Soylu, “Bir yandan doğumuzda büyük bir enerji havzası. Diğer yandan da batımızda bu enerjinin müşterisi olan ve nüfusu giderek yaşlanan bir Avrupa. Bir yandan Çin’den gelen modern ipek yolunun Avrupa’ya açılan kapısını tutuyoruz. Diğer yandan da sanayimizi, üretimimizi ve demokrasimizi büyütüyoruz. Geçen yıl yüzde 7,4 büyüdük. Sanayi sektörü yüzde 9,2 arttı. Türkiye’ye gelen uluslararası yatırım miktarı 2002 yılına göre 13 kat arttı. Türkiye’m hem büyüyor hem de dünyaya açılıyor. Hem de dünyaya bir cazibe merkezi haline geliyor. Ekonomik bir cazibe merkezi haline geliyor. Bunu da teslim alarak değil, çarşısını pazarını başkasının insafına bırakarak değil, fırsatları yöneterek yapıyoruz. Şimdi çok önemli bir adımın eşiğindeyiz. Büyük bir değişim gerçekleştirmek üzereyiz. Türkiye iki sistem üzerinden sürekli çatışma haline getirildi. Parlamentosu, meclisi güçsüz, hükümeti güçlü. Hükümeti güçsüz, parlamentoyu güçlü yapabilir. Türkiye oligarşi bürokrasiye teslim edildi. Bu cemaat oligarşi bürokrasinin çarkları arasında çok gel git yaşadı. Türkiye’de her insanın, vatandaşın yaşadığı gibi Uluslararası sermayenin faiz ayağına takıldı kaldı. Çünkü istikrarsızlık, kaos, çatışma risk birimini yükseltir dedi ve Türkiye hep risk birimini yükselten ülke oldu. Her yüz liranın 86 lirasını faize veren bir Türkiye neyin yatırımını yapabilirdi. Bugün her yüz liranın 11 lirasını yatırıma, geçmiş dönemde faize ayırdığı kadar yatırıma ayıran bir ülke oldu” şeklinde konuştu.