25 yıla yakın süredir çocuk sahibi olma hayali kuran Gülay-Fuat İşler çifti, uygulanan tedavi ile Gülşah bebeği kucaklarına aldı.
Günümüzde doğal yollarla bebek sahibi olamayan birçok çift üremeye yardımcı tedaviler ve gelişen teknoloji sayesinde anne-baba olma mutluluğunu yaşayabiliyor. Bu ailelerden birisi de 25 yıla yakın süredir gördükleri tedavilerin sonucunda kızlarına kavuşan Gülay İşler (43) - Fuat İşler (54) çifti. Evliliklerinin ilk yıllarında Almanya’da yaşayan çift, çocuk sahibi olma konusunda problem yaşayınca Almanya’da aşılama tedavisi gördüler. Tedavinin sonucunda olumlu sonuç aldılar fakat hamilelik düşükle sonuçlandı. Bir sonraki tedavi için düşündükleri tek adres Türkiye oldu.
Yaz tatili için Türkiye’ye geldiklerinde tüp bebek tedavisi de gördüler, hamilelik oluştu fakat yine düşük gerçekleşti. Arka arkaya yaşadıkları acı deneyimlerin ardından bir süre ara verdiler. 2010 yılında işleri gereği Türkiye’ye kesin dönüş yaptılar ve sonraki tüm tedavilerinde negatif sonuç ile karşılaştılar. Çift, 2018 yılında Bahçeci Tüp Bebek doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Ebru Öztürk ile tanıştı. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak pes ettikleri noktada Prof. Dr. Ebru Öztürk, Fuat İşler’deki diyabet probleminin tedaviyi olumsuz etkileyebilecek bir faktör olduğunu düşünerek detaylı değerlendirmek istedi. Bu doğrultuda kişiye özel bir tedavi planlı oluşturuldu ve çifte yıllarca bekledikleri bebek müjdesi verildi.
Sağlıklı geçirilen gebelik sürecinin ardından Şubat ayında kızı Gülşah’a kavuşmanın heyecanını yaşayan anne Gülay İşler, “Hamile olduğumu öğrendiğimde çok heyecanlandık, yine düşük olur mu endişesi yaşadık. Çeyrek asırdır verdiğimiz mücadelenin sonunda annelik duygusunu tatmak tarifsiz bir his. Her denememizin sonunda bu sefer son deyip tekrar kendimize şans verdik. Görüyoruz ki en önemlisi hiçbir zaman vazgeçmemekmiş” şeklinde konuştu.
“Başarının sırrı kişiye özel tedavi oldu”
Uyguladığı tedaviyle Gülşah’ın dünyaya gelmesinde önemli rol oynayan Prof. Dr. Ebru Öztürk, çifte uyguladığı tedaviyi şu sözlerle ifade etti: “Çiftimiz bize başvurduğunda geçmişte yaşamış oldukları düşüklerin sebepleri araştırıldı ve kişiye özel tedavi programı çerçevesinde değerlendirmeye alındı. Fuat Bey’de kontrolsüz diyabet mevcuttu. Büyük çabalar sarf edilerek kan şekeri kontrol altına alındı. Yumurta ve sperm kalitesini artırabilmek için kilo vermeleri önerildi. Uygulanan tedaviyle birlikte elde edilen iki embriyo 42 yaşında olan Gülay Hanım’a transfer edildi. Sağlıklı bir gebelik süreci sonunda mutlu sona ulaştık” dedi.
Kendilerini türk doktorlara emanet ettiler
Türk hekiminin başarısı ile uzun yıllar sonra çocuklarını kucağına alan çift iki ülke arasındaki gözlemledikleri farkı şu sözlerle dile getirdi: “Almanya’daki ilk denememizden sonra ne olursa olsun Türk doktorlara kendimizi emanet etmek istedik çünkü yabancı doktorlar tedaviyi sadece teknik olarak değerlendiriyor, bizim duygularımızı düşünmüyorlar. Oysaki tüp bebek tedavisi çift ve doktor arasında duygusal bağ kurmayı gerektiren bir tedavi. Bu da tedavinin sonucuna yansıyor. Türk hekimler başarılı sonuca ulaşmak için çok çaba gösteriyor, bu çaba da bize güven veriyor.”
Günümüzde doğal yollarla bebek sahibi olamayan birçok çift üremeye yardımcı tedaviler ve gelişen teknoloji sayesinde anne-baba olma mutluluğunu yaşayabiliyor. Bu ailelerden birisi de 25 yıla yakın süredir gördükleri tedavilerin sonucunda kızlarına kavuşan Gülay İşler (43) - Fuat İşler (54) çifti. Evliliklerinin ilk yıllarında Almanya’da yaşayan çift, çocuk sahibi olma konusunda problem yaşayınca Almanya’da aşılama tedavisi gördüler. Tedavinin sonucunda olumlu sonuç aldılar fakat hamilelik düşükle sonuçlandı. Bir sonraki tedavi için düşündükleri tek adres Türkiye oldu.
Yaz tatili için Türkiye’ye geldiklerinde tüp bebek tedavisi de gördüler, hamilelik oluştu fakat yine düşük gerçekleşti. Arka arkaya yaşadıkları acı deneyimlerin ardından bir süre ara verdiler. 2010 yılında işleri gereği Türkiye’ye kesin dönüş yaptılar ve sonraki tüm tedavilerinde negatif sonuç ile karşılaştılar. Çift, 2018 yılında Bahçeci Tüp Bebek doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Ebru Öztürk ile tanıştı. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak pes ettikleri noktada Prof. Dr. Ebru Öztürk, Fuat İşler’deki diyabet probleminin tedaviyi olumsuz etkileyebilecek bir faktör olduğunu düşünerek detaylı değerlendirmek istedi. Bu doğrultuda kişiye özel bir tedavi planlı oluşturuldu ve çifte yıllarca bekledikleri bebek müjdesi verildi.
Sağlıklı geçirilen gebelik sürecinin ardından Şubat ayında kızı Gülşah’a kavuşmanın heyecanını yaşayan anne Gülay İşler, “Hamile olduğumu öğrendiğimde çok heyecanlandık, yine düşük olur mu endişesi yaşadık. Çeyrek asırdır verdiğimiz mücadelenin sonunda annelik duygusunu tatmak tarifsiz bir his. Her denememizin sonunda bu sefer son deyip tekrar kendimize şans verdik. Görüyoruz ki en önemlisi hiçbir zaman vazgeçmemekmiş” şeklinde konuştu.
“Başarının sırrı kişiye özel tedavi oldu”
Uyguladığı tedaviyle Gülşah’ın dünyaya gelmesinde önemli rol oynayan Prof. Dr. Ebru Öztürk, çifte uyguladığı tedaviyi şu sözlerle ifade etti: “Çiftimiz bize başvurduğunda geçmişte yaşamış oldukları düşüklerin sebepleri araştırıldı ve kişiye özel tedavi programı çerçevesinde değerlendirmeye alındı. Fuat Bey’de kontrolsüz diyabet mevcuttu. Büyük çabalar sarf edilerek kan şekeri kontrol altına alındı. Yumurta ve sperm kalitesini artırabilmek için kilo vermeleri önerildi. Uygulanan tedaviyle birlikte elde edilen iki embriyo 42 yaşında olan Gülay Hanım’a transfer edildi. Sağlıklı bir gebelik süreci sonunda mutlu sona ulaştık” dedi.
Kendilerini türk doktorlara emanet ettiler
Türk hekiminin başarısı ile uzun yıllar sonra çocuklarını kucağına alan çift iki ülke arasındaki gözlemledikleri farkı şu sözlerle dile getirdi: “Almanya’daki ilk denememizden sonra ne olursa olsun Türk doktorlara kendimizi emanet etmek istedik çünkü yabancı doktorlar tedaviyi sadece teknik olarak değerlendiriyor, bizim duygularımızı düşünmüyorlar. Oysaki tüp bebek tedavisi çift ve doktor arasında duygusal bağ kurmayı gerektiren bir tedavi. Bu da tedavinin sonucuna yansıyor. Türk hekimler başarılı sonuca ulaşmak için çok çaba gösteriyor, bu çaba da bize güven veriyor.”